Büyükada’da bulunan ve 1927 yılından 2014’e kadar Kaymakamlık Binası olarak kullanılan Hacopulo Köşkü restorasyon çalışmaları başladı. 1800’lü yılların ikinci yarısında inşa edilen ve çift cidarlı çatısının iki ucundaki konik kuleleriyle, orta çağdan kalma bir şatoyu andıran köşk, mimari detaylarıyla ilgi çekiyor. Zamanında Con Hacopulos’a ait olan köşk, kâgir iki bodrum kat üzerinde 3 ahşap kattan oluşuyor. Girişe göre soldaki kule üzerinde seyir balkonu bulunan Hacopulos Köşkünün zemin katındaki tavanları kabartma kalemkâri nakışlarla süslü. Köşkün duvar ve tavan süslemelerinden bir bölümü hâlâ duruyor. Binanın en önemli bir diğer özelliği, hareketli cepheleri ve cephelerde bulunan ahşap silme ve sütunceler. Binada kullanılan sütunlar, sütun başlıkları, pencerelerin oturduğu kemerli boşluklar, pencere üstlerinde kullanılan üçgen-dairesel alınlıklar ve sütuncelerle, kat aralarındaki yalın kat silmeleri ampir döneme; kalem işleri ise barok-rokoko ve ampir geçiş dönemlerine işaret ediyor. Hacopulos Köşkü, 16. İstanbul Bienali en çok ziyaret edilen sergi mekânlarından biri oldu.


Hacopulos Köşkünde Yaşam Sesleri

ÇEKÜL Vakfı’na bağış yapın,
geleceğe iz bırakın
ÇEKÜL, ülkemizin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında vakıf statüsünde kuruldu. Kuruluşundan itibaren doğa-kültür-insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu olan ÇEKÜL, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla yaşama geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir yaklaşımı benimsedi. ÇEKÜL Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle, gönüllü temsilcileri ve uzman kadroları ile doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.









