Malatya’nın Hekimhan ilçesi, Deveci, Basak, Güvenç, Karaköcek ve Aşağısaz mahallelerini etkileyecek altın, gümüş ve demir madeni arama-işleme amacıyla verilen ruhsata Han Yolu Doğa ve Kültür Varlıklarını Koruma Platformu karşı çıktı. ÇED sürecinin ve maden arama ruhsatının iptal edilmesi için bir duyuru yayınlayan platform, doğal çevreye yapılacak hiçbir müdahaleyi kabul etmediğini söyledi:
“Hiç bir zenginlik, bir canlının hayatından daha değerli değildir. Bizler sağlıklı yaşamak, sağlıklı yaşlanmak ve sağlıklı ölmek istiyoruz. Doğamızla, kültürümüzle huzur içinde yaşadığımız bu topraklarımızı gelecek nesillerimize atalarımızdan aldığımız gibi bırakmak istiyoruz. Doğal çevremize yapılacak hiçbir müdahaleyi kabul etmiyoruz.”
ÇEKÜL Vakfının bölgedeki temsilcilerinin de bir parçası olduğu Han Yolu Platformu, geçtiğimiz aylarda kurulmuştu. Bölgedeki doğal ve kültürel mirasın korunması ve yöredeki köylerle işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla kurulan platform, alanda sivil inisiyatifi güçlendirmeyi ve kırsal mirasın korunması çalışmalarına hız kazandırmayı amaçlıyor.
ÇEKÜL Kent Çalışmaları ekibinin, Tarihi Kentler Birliğinin desteğiyle yürüttüğü Kırsal Miras Programı kapsamında 30 Nisan-1 Mayıs 2019 tarihlerinde Hekimhan, Basak ve Güvenç̧ köylerinde yapılan alan incelemeleri sonucunda hazırlanan raporlar ilçe belediyesi ve köy muhtarlıklarıyla paylaşılmıştı.
Bu sürecin etkisiyle, Sivas’tan başlayarak Malatya’nın Hekimhan ilçesinden geçen tarihi Han Yolu güzergâhı üzerindeki Basak, Güvenç, Boğazgören (Çırzı), Çulhalı ve Hasançelebi köyleri biraraya gelerek Han Yolu Doğa ve Kültür Varlıklarını Koruma Platformunu kurmuştu. Yerel örgütlenmenin son dönem örneklerinden biri olan platform, çalışmalarını aktif olarak yürütüyor.
Fırat Havzasının bereketli topraklarında yer alan bölgede kırsal yaşam ve dayanışma, canlılığını koruyor. Madencilik çalışmaları ise doğal ve kültürel mirasın bugünü ve yarınını tehdit ediyor, yaşamın devamlılığını tehlikeye atıyor.
ÇEKÜL Vakfı olarak kırsal mirasın ve köylerimizin yaşatılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor ve bu alanlara zarar verecek her türlü çalışmanın durdurulması gerektiğinin altını tekrar çizmek istiyoruz.
