

ÇEKÜL Beyoğlu Evi
ÇEKÜL Hakkımızda




ÇEKÜL Beyoğlu Evi
ÇEKÜL Vakfı, İstiklal Caddesi girişindeki Lale Han’da çalışmalarını sürdürürken kendine ait bir mekân arayışına girdi. 1995 yılında Beyoğlu’nun arka sokaklarından Ekrem Tur’da Vakfın şimdiki merkezi olan ev dikkatlerini çekti ve bu köhneleşmiş yapı 2000 yılında özenli bir restorasyondan sonra ÇEKÜL’ün yeni merkezi oldu.
1800’lerin son çeyreğine kadar, Beyoğlu Kamer Hatun Mahallesi, Margarit Sokağı’nda bulunan 200 zira büyüklüğündeki 4 numaralı arsa, El Hac Ebubekir Ağa Vakfı’nın mülkiyetindeydi. 1879 yılında Çuhacı Panço oğlu Yani’nin başvurusu üzerine, “sözüne güvenilir bilirkişi Mustafa Hayri Efendi” başkanlığında bir heyetçe incelenen parsel, Nezaret-i Evkaf-ı Hümayun tarafından 22 Eylül 1879’da düzenlenen tapu belgesiyle bina inşa edilmek üzere 40,000 kuruşa satıldı.
Mimarı bilinmeyen binanın sakinleriyle ilgili kayıtlar 1889 yılından başlıyor. Margarit Sokak’ta, yarım yüzyıldan uzun bir süre aydın, üst orta sınıf Rum ve Ermeni azınlıklara mensup tüccarlar, memurlar, doktorlar, tiyatro oyuncuları, mimarlar, piyanistler yaşamış. 1889’da tütüncü Constantin Triandafilidis’in, 1892’de hekim Djivanian’nın oturduğu yapı, 1900’de Therese Diassiti’ye satılmış; 1912’ye kadar tekrar Constantin Triandafilidis’e kiraya verilmiş. 1902’de Therese Lassigi adına tescil edilen binada Triandafilidis ile birlikte muhasebeci Al. De Lenz ve 1911’den 1915’e kadar da Marie Gripioti oturmuş. Binanın son sahibi ise 1947’den 1970’lere kadar ailesiyle birlikte bu evde yaşamış olan Bayan Keti İpekçi’ymiş. Kıbrıs anlaşmazlığını izleyen yıllarda mahallenin Rum asıllı sakinleri evlerini kapatarak Yunanistan’a göç edince terkedilmiş evlerde, önce kırdan kente göçenler, daha sonra da kaçaklar, evsizler barınmış. Söz konusu yapı da, İpekçi ailesinin buradan taşınmasının ardından, önce oda oda kırsal kökenli ailelere kiraya verilmiş daha sonra kaçak göçmenler tarafından kullanılmış.
ÇEKÜL Beyoğlu Evi, 19. yüzyılda Beyoğlu’nda yaşamış Osmanlı Hıristiyan nüfusun mimari üslubunu ve kültürünü yansıtan tipik bir Pera yapısı. Bugünkü adıyla Ekrem Tur Sokak’ta, 80 m2 zemin üzerinde 3 tam kat ile zemin, bodrum, çatı ve sarnıca ek olarak 30 m2’lik bir de arka bahçesi olan yapı, 4 Temmuz 1995’te ÇEKÜL Vakfı tarafından satın alındı. Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 26 Temmuz 1996 tarihli izninin ardından yapının restorasyonu başladı. Çürümüş ve çökmüş olan çatı yenilendi, bel vermiş olan döşemeler ve merdiven basamakları gerdirildi, çelik kirişlerle sağlamlaştırıldı; taban tahtalarının sağlam olanları korundu. Taş cephe özel kimyasallar ve tazyikli suyla defalarca yıkanıp fırçalandı. 2. ve 3. kattaki ön odalarla merdivenlerin iç duvarlarındaki 5 kat boya ve sıvanın altından çıkan kalemişleri, uzmanlar tarafından aslına sadık kalınarak ve eskiliğini bozmadan onarıldı. İki odada ve zemin kattaki mutfakta özgün tuğla duvarlar açığa çıkarıldı.
Merdiven yanındaki boşluğa asansör yerleştirildi. 3. kattaki mutfak üçe bölünerek 2 tuvalet, bir küçük mutfak düzenlendi. Döşeme tahtaları, birinci kattaki gömme dolaplar, merdiven basamakları, trabzanlar ve merdivene açılan iç pencere pervazları korunurken, oda kapıları ve pencere pervazları aslına uygun olarak yaptırıldı. Isıtma ve soğutma sistemi bodruma yerleştirildi. Burada bir malzeme odası oluşturuldu ve iki tuvalet daha eklendi. Sarnıç muhafaza edildi. Arka bahçe kış bahçesine dönüştürüldü ve bahçedeki aylandız ağacına zarar vermeyecek şekilde üzeri camekânla örtüldü.

ÇEKÜL Vakfı’na bağış yapın,
geleceğe iz bırakın
ÇEKÜL, ülkemizin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında vakıf statüsünde kuruldu. Kuruluşundan itibaren doğa-kültür-insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu olan ÇEKÜL, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla yaşama geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir yaklaşımı benimsedi. ÇEKÜL Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle, gönüllü temsilcileri ve uzman kadroları ile doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.




