Haberler

ÇEKÜL Anadolu Araştırmaları seminerleri devam ediyor. “Avlulu Ticaret Yapılarının Korunması” başlığı altında yapılan seminer dizisinin üç ve dördüncüsü de ÇEKÜL Evi’nde yapıldı. İlk konuşmacı Mimar Ahmet Mutlu “Kantarcılar'da Kuveloğlu (Yeni) Han Restorasyon Projesi”ni anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Günümüze kısmi bozulmalara rağmen özgün nitelikleri ile ulaşan yapı, döneminin kullanım koşullarını, malzeme ve yapım teknikleri hakkında önemli mimari bilgileri örnekliyor. Kuveloğlu Han, tüm özellikleriyle, katılımcılarla paylaşıldı.

Verimli toprakları, akarsuları ile medeniyetlerin geliştiği Mezopotamya, Mardin gibi tarihi/antik bir kenti saklıyor. Pek çok sanatçının ve yazarın, “Zamanın durduğu kent” olarak tanımladığı Mardin, bugünlerde biraz telaşlı. Eski kent içinde, hemen hemen her sokakta, sivil mimari örneklerinin ve Mardin sokaklarının korunması için çalışmalar yürütülüyor.

Cilalı Taş Devri’ne ait kalıntıların olduğu Göbeklitepe ile, yöreye özgü Nahit taşından yapılan sivil mimari örnekleri, isotu ve kendine özgü yaşam kültürüyle Şanlıurfa, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kendini korumaya başlayan kentleri arasında yerini almaya hazır.

Bu kez iki seminer arka arkaya gerçekleşecek. Mimar Ahmet Mutlu’nun seminer başlığı: “Kantarcılar'da Kuveloğlu (Yeni) Han Restorasyon Projesi”...

Geçen yıl eğitimlerini tamamlayan Milas Kültür Elçileri, sürdürülebilirlik kapsamında çalışmalarına devam ediyor; toplantılar yaparak bir araya geliyor, broşürler hazırlayarak sunumlar yapıyor. Kentlerinin “Kültür Elçisi” olmaya devam edebilmek için birlikte hareket edip, üreterek paylaşmayı öğreniyor. Milas Kültür Elçileri, kültürel miras eğitim programı kapsamında incelemeye fırsat bulamadıkları Labranda antik kenti ve Beçin Kalesi’ni gezerek incelemek için Milas Belediyesi’nden destek istedi. Belediye'nin tahsis ettiği bir araçla iki alanda inceleme yapan Kültür Elçileri, gönüllü öğretmenlerinden yeni bilgiler öğrendi. Beçin’deki en eski kalıntıların, Arkaik döneme kadar uzandığını öğrenerek, kalede hüküm sürmüş farklı uygarlıklarının izlerini gördü.

ÇEKÜL Vakfı 2010 yılı içinde 20. yılını kutlarken, ÇEKÜL Anadolu Araştırmaları da ÇEKÜL Bilgi Belge Merkezi’nin 20 yıllık birikimine dayanan çalışmalara başlıyor. Türkiye’de tarih yazımı ve kültürel mirasın korunması çalışmaları yeni bir döneme girerken, ÇEKÜL Anadolu Araştırmaları bu süreç içinde toplumsal katılımın sağlanmasına ve üretilen akademik bilgi birikiminin toplumla paylaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Her yıl düzenlenerek sürekli hale getirilecek Lisansüstü Tez Seminerleri, kurum desteğiyle ya da kurum dışında kültürel miras alanındaki lisansüstü çalışmaları belli başlıklar altında bir araya getiriyor.

Doğa, kültür ve insan… ÇEKÜL Vakfı’nın yürüttüğü tüm çalışmalar, bu üç ana kavramın bütüncül algılanmasını sağlayacak bir alt yapıda hazırlanıyor. “Kültürel Miras Eğitim Programı” da kentlerin özgün özellikleriyle var olabilmesi için doğasıyla, kültürel mirasıyla, yaşayan, nefes alan dokusuyla birlikte bütüncül korunması gerektiği bilincini, çocuklar ve gençlere aktarmak için uygulanıyor.

ÇEKÜL Vakfı Yayın ve Tanıtım birimi tarafından hazırlanan iki kitabın dağıtımına, Tarihi Kentler Birliği 10. yıl etkinlikleri kapsamında Kayseri’de başlandı. Geçen hafta yapılan TKB Kayseri Buluşması ve 10.yıl etkinlikleri kapsamında uluslararası sempozyum ve bir dizi etkinlik düzenlenmişti. “Yerelden Ulusala Ulusaldan Evrensele Koruma Bilincinin Gelişim Süreci” ve “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması 2009” kitabı katılımcılardan büyük ilgi gördü.

ÇEKÜL Anadolu Araştırmaları, kültürel mirasın korunması alanında hazırlanan lisansüstü çalışmaları, belli başlıklar altında ÇEKÜL Evi'nde bir araya getirmeye başlıyor. 2010 yılının ilk semineri, 12 Ekim Salı günü yapılacak. İlk seminerin konusu, Gülhan Benli'nin doktora tezi olan, 'İstanbul Tarihi Yarımadada Bulunan Han Yapıları ve Avlulu Hanların Koruma ve Kullanma Sorunları'.