

Haberler

13 Ocak, 2020
Koruma ve İşlevlendirme Eğitimleri Sürüyor
ÇEKÜL Akademi, 12 başlık altında topladığı Güz Dönemi Kentsel Koruma Eğitimleri, “KUDEB’ler, Koruma Kurulları ve Koruma Mevzuatı” ve “Tarihi Yapı - Yeni Yapı İlişkisi; İşlevlendirme” eğitimleriyle devam etti. İstanbul’da verilen Kentsel Koruma Eğitimleri, belediyelerin ilgili alanlarda çalışan uzman kadrolarına, uygulama örnekleriyle kentlerde koruma odaklı çalışma süreçlerinin ayrıntılarını aktarıyor.
“KUDEB’ler, Koruma Kurulları ve Koruma Mevzuatı” eğitimi, katılımcıların kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına yönelik mevzuatı ve yeni yasal düzenlemeleri öğrenmelerini; eski eser restorasyonu, rölöve, restitüsyon, sokak sağlıklaştırma ve çevre düzenleme gibi projelerin koruma kuruluna nasıl sunulacağı ve kurul onay sürecinin daha iyi nasıl yönetileceğine dair temel bilgiyle donanmalarını amaçlıyor. Eğitim, mimar Bülent Baykal tarafından verildi.
Gaziantep ve Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı Koruma Bölge Kurulu Komisyonu üyesi olan Baykal, koruma mevzuatı ve alandaki bilgi ve deneyimini, paylaştı. Baykal, 1869 yılında kabul edilen Asar-ı Atika Nizamnamesinden 1983 yılında kabul edilen ve yapılan bazı eklemelerle bugün de kullanılan 2863 sayılı eski eser kanunlarına kadar olan süreçteki yasal düzenlemeleri aktardı; mevzuatta yer alan kültür ve tabiat varlıklarını Türkiye’den örneklerle anlattı. Koruma kurulunca yapılan kültür ve tabiat varlığı tespit ve tescil uygulamalarının nasıl ve hangi ekiple yapıldığı, Bakanlığa bağlı Koruma Yüksek Kurulunun görev ve yetkileri ile ona bağlı bölge kurulları ve görevlerini aktardı. KUDEB’lerin kurulma, çalışma ve denetim yetkilerini; Vakıflar Genel Müdürlüğü ve bölge kurullarıyla olan ilişkilerini uygulama örnekleri eşliğinde paylaştı.

30 Aralık, 2019
Kemaliye’den Koruma Çağrısı
ÇEKÜL Vakfı Arapgir Temsilcisi ve Arapgir Kültür Derneği Şube Başkanı A.Tuncay Çağdaş, Kemaliye başta olmak üzere Arapgir, Divriği ve Ağın ilçelerini etkileyecek maden arama ve çıkartma faaliyetini, Arapgir Postası Gazetesindeki köşesine taşıdı. Kentlilerin gündeminde öncelikli olarak yer alan maden arama çalışmalarının kültürel ve tarihi mirası, endemik bitki örtüsü ve doğal güzellikleriyle ulusal ve uluslararası turizm hareketinin yoğunluğuyla Yukarı Fırat Havzasının dikkat çeken kenti Kemaliye’ye etkisinin olumsuz yönde olacağına dikkat çeken A. Tuncay Çağdaş, kentlilerin kaygılarını dile getirdi. Çağdaş, Kemaliye’yi ve Kemaliye özelinde Yukarı Fırat Havzasının doğal ve kültürel mirasının, maden arama çalışmalarıyla “Görsel, akustik, atmosferik, jeoteknik, hidrojeolojik, tarımsal, kültürel, sosyolojik ve alt yapı üzerine olarak özetlenebilen kısa süreli-uzun süreli, olumlu-olumsuz, onarılabilir-onarılamaz, dolaylı-dolaysız çevresel etkilere” maruz kalacağının altını çizdi: “Bu etkiler yerel, bölgesel olabildiği gibi bazen sınır aşırı boyutlara ulaşabilmektedir. Madencilik faaliyetlerinin etkileri, önlem alınmadığı takdirde, işletmeler kapatılıp terk edildikten sonra bile devam edebilmektedir. Üretim yöntemi olarak hangi yöntem uygulanırsa uygulansın hem işletme hem de işletme sonrası çevre kirliliğine neden olmaktadır. Eğer maden, yerleşim alanına yakınsa bu etkiler daha da vahim olarak ortaya çıkmaktadır. Madencilik endüstrisinin istatiksel olarak yeryüzündeki en çok çevresel yıkıcı etkisi olan endüstri olduğu kanıtlanmıştır. Madencilik endüstrisi uzun süreli olarak toprağa, havaya, suya ve habitata zarar verdiği için ekolojik bir yıkımdır.” A. Tuncay Çağday, “Kemaliye’nin üstü, altından daha değerlidir!” dedi.

26 Aralık, 2019
Tarihi Yılmazlar Evi Restore Edildi
İzmit Hacı Hasan Mahallesinde 20. yüzyıl başında inşa edilen ve kentliler arasında Yılmazlar Evi olarak bilinen tarihi yapı, İzmit Belediyesi tarafından restore edildi. ÇEKÜL Vakfı Kocaeli Temsilcisi Numan Gülşah’ın destekleriyle sürdürülen koruma çalışmaları kapsamında restore edilen yapının içinde ÇEKÜL Vakfı Okuma Odası bulunuyor. Numan Gülşah tarafından bağışlanan ÇEKÜL Vakfı ve Tarihi Kentler Birliği yayınları; araştırmacı, akademisyen ve öğrencilerin çalışmaları için zengin bir kaynak niteliğinde.

25 Aralık, 2019
Masallarla ÇEKÜL Evinde Buluştuk
ÇEKÜL Evi, yılın son günlerinde düzenlediği Masal Gecesinde anlatıcı Nazlı Çevik Azazi ile ÇEKÜL gönüllülerini buluşturdu. 24 Aralık Salı gecesi, Beyoğlu’ndaki ÇEKÜL Evi, masalların kadim sesiyle doldu; konuklar, binlerce yıldır ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dolan masalların yarattığı büyülü havayı soludu.

20 Aralık, 2019
Kentler ve Müzeleri Programı
ÇEKÜL Akademinin 3 modül olarak kurguladığı “Kentler ve Müzeleri / Kurulumundan İşletmeye Eğitim Programı”nın 1’inci modülü “Kent Bellekleri-Kurulum, Yönetsel Yapılanma, Fiziki Yapılanma” eğitimi, eylül ayında tamamlanmıştı. Program İstanbul’da yapılan “Müzelerde Sergileme ve Koleksiyon Yöntemi” ile Malatya’da yapılan “Müzede İşletim Modelleri / Alanda Teknik İnceleme Gezisi ve Vaka Analizi” eğitimleriyle son iki modülün de tamamlanmasıyla sonlandı.

17 Aralık, 2019
Hacopulos Köşkünde Yaşam Sesleri
Büyükada’da bulunan ve 1927 yılından 2014’e kadar Kaymakamlık Binası olarak kullanılan Hacopulo Köşkü restorasyon çalışmaları başladı. 1800’lü yılların ikinci yarısında inşa edilen ve çift cidarlı çatısının iki ucundaki konik kuleleriyle, orta çağdan kalma bir şatoyu andıran köşk, mimari detaylarıyla ilgi çekiyor. Zamanında Con Hacopulos’a ait olan köşk, kâgir iki bodrum kat üzerinde 3 ahşap kattan oluşuyor. Girişe göre soldaki kule üzerinde seyir balkonu bulunan Hacopulos Köşkünün zemin katındaki tavanları kabartma kalemkâri nakışlarla süslü. Köşkün duvar ve tavan süslemelerinden bir bölümü hâlâ duruyor. Binanın en önemli bir diğer özelliği, hareketli cepheleri ve cephelerde bulunan ahşap silme ve sütunceler. Binada kullanılan sütunlar, sütun başlıkları, pencerelerin oturduğu kemerli boşluklar, pencere üstlerinde kullanılan üçgen-dairesel alınlıklar ve sütuncelerle, kat aralarındaki yalın kat silmeleri ampir döneme; kalem işleri ise barok-rokoko ve ampir geçiş dönemlerine işaret ediyor. Hacopulos Köşkü, 16. İstanbul Bienali en çok ziyaret edilen sergi mekânlarından biri oldu.

17 Aralık, 2019
Belgrad Ormanındaki Tarihi Su Yapıları
İstanbul’un Bizans, Roma ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilen, kent kimliğinin önemli bir parçası olan bent ve kemerler, ÇEKÜL Akademinin, İSKİ’nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) katkısıyla düzenlediği “Kentsel Miras Kapsamında Su Yapılarına Bakış ve Koruma Süreci” eğitiminde ele alındı. Tarihi su yapıları, İSKİVakfısu Şube Müdürlüğü uzmanlarının rehberliğinde düzenlenen bir inceleme gezisi ile yakından incelendi. Su yapılarına insanlık tarihinin mirası ve kentsel peyzaj unsuru olarak bütüncül bir çerçevede yaklaşan ve su yapılarındaki koruma çalışmalarını takip etmeyi amaçlayan eğitim üç gün sürdü. TKB üyesi belediyelerin özellikle koruma alanlarında yer alan su yapılarının korunması alanında ve diğer ilgili birimlerinde çalışanlarına açık olan eğitimin ilk gününde İSKİ Vakfısu Şube Müdürü, restoratör mimar Murat Kıyıcı, İstanbul’daki su sistemleri ve yapıları; mimar Karsu Hatipoğlu ve inşaat mühendisi Meltem Öğ yapıların restorasyonu hakkında bilgi verdi. Eğitim, 2’inci günü Belgrad Ormanındaki alan gezisiyle devam etti. Vakıfsu Şube Müdürlüğünden restoratör Aygül Dumanoğlu rehberliğinde, sırasıyla Sultan II. Mahmud Bendi, Valide Sultan Bendi, Sultan Mahmut Kemeri, Büyük Bent, Çifte Havuz ve Kirazlı Bent yapıları gezildi; katılımcıların bentlere ilişkin soruları yanıtlandı. Eğitim, Obruk Mağara Araştırma Grubundan Ali Yamaç’ın “Anadolu’da Farklı Bir Su Sistemi; Gaziantep Yeraltı Su Sistemleri: Kasteller ve Livaslar” başlıklı sunumu ve sertifika töreniyle 3’üncü gününde son buldu. Eğitim kapsamında katılımcılara İstanbul Su Yolları ve Su Yapılarının Tarihçesi kitabı hediye edildi.

16 Aralık, 2019
Simav’ın Tarihi Birikimi Gün Yüzüne Çıkıyor
Doğu-batı yönlü Simav Dağlarının eteklerinde, Simav Ovasında MÖ 4000’li yıllardan itibaren yerleşmenin olduğu biliniyor. Adı, Sunauva ve Synaos kentlerinden gelen Simav’da, MÖ 1200’lü yıllardan itibaren Trakya’ dan ve Çanakkale Boğazından gelen Frigler, daha sonra Lidyalılar, Persler, Helenistik krallıklar, Roma ve Bizans imparatorlukları hüküm sürmüş; Simav tarihsel yolculuğunu Selçuklu, Germiyan ve Osmanlıların hâkimiyetiyle sürdürmüş. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde "Germiyanoğlu Beyi Babık, Simavna adlı Rum Kralının elinden aldığı için Simav derler. Bir rivayete göre de Simav (gümüş suyu) anlamına gelir. Hakikaten suları gümüş gibi berraktır" cümleleriyle anılır. Bu tarihi kent, ÇEKÜL Çarşamba Kent Toplantıları kapsamında Simav Belediye Başkanı Av. Adil Biçer, Bursa Alan Başkanlığından Aziz Elbas, ÇEKÜL Kütahya Temsilcisi ve Müze eski Müdürü Metin Türktüzün ve arkeolog Özkan Sulak temsilciliğinde, ÇEKÜL uzmanlarıyla biraraya geldi.

9 Aralık, 2019
Uluslararası İklim Değişikliği ve Ormancılık Konferansı Sonuç Bildirgesi
Türkiye Ormancılar Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası İklim Değişikliği ve Ormancılık Konferansı (ICCCF’2019) 13-14 Kasım 2019 tarihlerinde Antalya’da yapıldı. IUFRO (Uluslararası Ormancılık Araştırmaları Birliği) Başkanı Dr. John Parrotta ve EFI (Avrupa Orman Enstitüsü) Başkan Yardımcısı Dr. Robert Mavsar’ın da katıldığı Konferansta 49 bildiri sunuldu. Konferans Sonuç Bildirgesi sunulan bildiriler, yapılan tartışma ve değerlendirmeler ışığında hazırlandı.

5 Aralık, 2019
Kırsal Mirasa Özgün İki Örnek
ÇEKÜL Vakfı ve Tarihi Kentler Birliğinin yürüttüğü Kırsal Miras Programı kapsamındaki son alan çalışması Konya’da bulunan Gökyurt ve Sonsuz Şükran köylerinde gerçekleştirildi. Kırsal Miras Programı kapsamında birbirinden farklı özelliklerdeki kırsal mekânların ziyaret edilmesi ve bu alanlarda yaşanan sosyal ve mekânsal değişimin izlerinin sürülerek birbirleriyle karşılaştırılması amaçlanıyor.

ÇEKÜL Vakfı’na bağış yapın,
geleceğe iz bırakın
ÇEKÜL, ülkemizin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında vakıf statüsünde kuruldu. Kuruluşundan itibaren doğa-kültür-insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu olan ÇEKÜL, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla yaşama geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir yaklaşımı benimsedi. ÇEKÜL Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle, gönüllü temsilcileri ve uzman kadroları ile doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.



Sabancı Vakfı ve ÇEKÜL Vakfı, çocukların yaşamın bütünlüğünü keşfetmelerini destekleyecek bir eğitim projesine başlıyor. Sabancı Vakfının desteğiyle, ÇEKÜL Bilgi Ağacı uzmanları tarafından geliştirilen “Dünya Hepimizin Yuvası” projesi, 2019-2020 eğitim öğretim yılı bahar döneminde uygulanacak. Proje kapsamında yapılacak 13 atölye ile Akçansa Mehmet Akif Ersoy İlkokulunda okuyan 368 öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.

